Eğer bu yazıyı okuyorsanız, işinizi daha fazla ön plana çıkarabilmek için büyüme stratejileri arıyorsunuz demektir. Her ne kadar bu konuda bir çok işveren umutsuzluğa düşse de ben hemen pese etmemenizi öneririm, zira doğru iletişim kurma becerilerini öğrendiğinizde işinizin büyümesinin önündeki bir çok engeli de kaldırabileceksiniz! Evet sadece doğru iletişim yetenekleri ve yöntemleri ile…
Girişimciler, startup sahipleri için en değerli konuların başında de ürün veya hizmetlerini satabilmek geliyor. Bunun için elbette bir çok yöntem mevcut. Her gün spam kutusuna düşenler de dahil olmak üzere aldığımız onlarca e-postalar bu yöntemlerden sadece biri. Ancak pazarlama söz konusu olduğunda sıradan bir e-posta yazmak hem geri dönüş ihtimalini azaltıyor hem de karşınızdaki muhatabın size ve doğal olarak işinize olan ilgisini doğrudan etkiliyor. Bu sebeple pazarlama amacıyla çıktığınız yolda gündelik bir e-posta yazmak yerine stratejilerin gücüne güvenerek ‘conversational e-posta’ bir başka deyişle ‘konuşma başlatıcı e-posta’ denilen, tamamıyla sohbet şeklinde ilerleyen, ancak bir yandan da etkili bir pazarlama yöntemi olan e-posta türüyle tanışmanızı öneririm.
YAZININ İÇERİĞİ
- Conversational Marketing / Sohbet Pazarlaması Nedir?
- Conversational E-posta Nedir?
- Conversational E-postayı Gündelik E-postadan Ayıran Nedir?
- Conversational E-posta Nasıl Avantajlar Sağlar?
- Kişiselleştirilmiş Bir Deneyim Sunar!
- Müşterilerinizi Daha İyi Anlamanızı Sağlar!
- Devamlı İletişim İmkanı Tanır!
- Etkili Bir Conversational E-posta Nasıl Yazılır?
- Conversational bir e-posta dikkate alınması gereken kritik konular nelerdir?
- E-posta gönderilmeden önce nelere dikkat edilmeli?
- Gönder Tuşuna Basmadan Önce Bir Kaç Saniye Bekleyin
- E-postalardaki CC Nedir? Neden Kullanmalısınız?
- BCC Ne İşe Yarar? Ne Zaman Kullanılır?
- E-Posta İmzanız Çok Önemli
Conversational Marketing / Sohbet Pazarlaması Nedir?
Öncelikle en temelden başlayalım… Yani sohbet pazarlaması olarak Türkçeleştirebileceğimiz conversational marketing nedir? bunu açıklayarak.
Tanım olarak, konuşma (sohbet) pazarlaması, müşterilerle gerçek zamanlı olarak kişiselleştirilmiş, bire bir konuşmalar sunma eylemidir. Teknolojiden özel olarak bahsedilmese de, bu terim her kullanıldığında aslında genellikle chatbot, mobil mesajlaşma veya canlı sohbet yoluyla yapılan konuşmalara atıfta bulunuluyor. Yani sektörümüz conversational marketing denildiğinde robotik bir otomasyon algılıyor.
Ben her ne kadar bu terimin yapay zeka, virtual assistant veya chatbotlarla anılmış olsa da çeşitli içgörü ve gözlemler sonucunda ortaya çıkan baskın bir tutumun, baskın bir davranış sergilemeye dönüşmesinden ötürü tersine mühendislik yapılmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Bizim gibi büyüme stratejistlerinin bir pazarlama/büyüme taktiği olarak e-postalarımızda benzer bir aksiyon almamızın doğru bir yöntem olduğunu da defaten deneyimlediğimi belirtmek isterim. Şimdi sohbet pazarlamasından, konuşma başlatıcı e-posta hazırlamanın püf noktalarına geçebiliriz;
Conversational E-posta Nedir?
Conversational bir e-posta yazmaya başlamadan önce ne ile karşı karşıya olduğunuzu bilmeniz gerekiyor. En basit tanımıyla conversational e-posta, potansiyel müşteri ve tüketiciler ile satış odaklı bir konuşma başlatmayı hedefleyen e-postalar anlamına geliyor. Ancak conversational e-postaları yalnızca sıradan, gündelik bir e-posta olarak da görmemek gerekiyor. Bu e-posta türü, hedef pazarınıza ulaşma yolunda adeta bir roller coaster gibi hızlı bir şekilde ilerlemenizi sağlıyor. Israrcı bir yol izlemeden hedef pazarınıza en hızlı şekilde ulaşma yolunda size bu e-posta türü eşlik ediyor.
Conversational E-postayı Gündelik E-postadan Ayıran Nedir?
Konuşmayı temele alan conversational e-postaları günlük hayatta iş yerindeki bir çalışma arkadaşınıza attığınız e-postadan ayıran birçok nokta bulunduğunu zaten tahmin etmişsinizdir.
Conversational bir e-posta yazarken aklımızın bir köşesinde “Acaba karşımdaki potansiyel müşteriyi nasıl etkileyebilirim?” düşüncesi yer alır. Haliyle de hoş sohbetimizi içeren cümlelerimizin arasında fazla göze batmayan ama bir yandan da karşımızdaki kişiyi harekete geçiren CTA’lara yer veririz. Conversational e-postalarda kullanmak için örnek cümlelere aşağıda değineceğim, pusulanızı kaybetmiş gibi hissetmenize hiç gerek yok!
Conversational E-posta Nasıl Avantajlar Sağlar?
Pazarlama söz konusu olduğunda uygulanacak büyüme stratejisinde büyük bir kesim için avantajlar ilk sırada yer alır. Conversational e-postanın ne olduğu ve gündelik bir e-postadan ne farkı olduğunu yukarıda açıkladığıma göre, sıra işletmeye ve işverenlere ne gibi faydalar sağlayacağından bahsetmekte!
Kişiselleştirilmiş Bir Deneyim Sunar!
Özellikle KOBİ’lerle çalışan biriyseniz, müşterinize kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmanın ne kadar büyük fayda sağladığını birçok kez deneyimlemişsinizdir. Tabii ki bu yalnızca KOBİ’ler için değil, büyük hacme sahip şirketler için de geçerli. Müşteriniz genelgeçer bir program yerine kendisine uygun kriterler göz önünde bulundurularak çizilmiş bir çerçeveden çok daha fazla etkilenir. Tam da bu ihtiyacı karşılamak için conversational e-postalar devreye girer!
Müşterilerinizi Daha İyi Anlamanızı Sağlar!
Kendinizi müşterilerin yerine koyun. E-posta kutunuzu açıyorsunuz ve beklenmedik bir e-posta ile karşılaşıyorsunuz. Eğer ki herkese gönderilen klasik bir e-posta ise e-postanın içeriği sizin yaptığınızı işi yakından ilgilendiriyor olsa bile ilginizi çekmeyecek ve birkaç saniye içinde çöp kutusunda yerini alacaktır. Potansiyel müşterilerin ilgisini çekebilmek için onları anladığınızı ve ihtiyaçlarını karşılayabileceğinizi göstereceğiniz bir conversational e-posta işinizi çok daha görünür ve değerli kılacaktır.
Devamlı İletişim İmkanı Tanır!
Aynı zamanda unutmamak gerekiyor ki, müşterilerle iletişime geçerken e-posta kullanmak her iki taraf için de pratik bir iletişim kanalını bizlere sunar. Bu sayede potansiyel müşterinizle aranızdaki iletişim her an sağlıklı bir şekilde devam edebilir, e-postanıza eklediğiniz ekler ile kendinizi çok daha iyi bir şekilde ifade edebilirsiniz.
Etkili Bir Conversational E-posta Nasıl Yazılır?
Pazarlama konusunda önünüzdeki engellere takılmadan potansiyel müşteriye ulaşabilmek için bir conversational e-posta yazmaya karar verdiyseniz, elleri kirletmenin zamanı geldi!
İlk olarak e-posta kutusuna düştüğünde insanda merak uyandıracak bir başlık seçmeniz gerekiyor. Başlığınızı seçerken çok uzun olmamasına, ama aynı zamanda da çok sıradan bir ifade içermiyor olmasına dikkat etmenizi öneririm. Bu gibi anlarda hep kendimi potansiyel müşterilerin yerine koyarak düşünürüm. “Ben nasıl bir başlık görseydim merak edip hemen açmak isterdim?” sorusunu kendinize sorarak başlığınızı yazmayı deneyebilirsiniz.
E-postanın içeriğine geçelim… Beyaz yakalıların sıklıkla başvurduğu ve okuyunca bir insanın mı yoksa robotun mu yazdığına emin olunamayacak kadar soğuk bir dil kullanmamak işinize yarayacaktır. E-postada doğal ve samimi bir dil kullanmak, e-postanıza geri dönüş alma ihtimalinizi artırır.
E-postanıza cevap alma ihtimalinizi artırmanın en temel yolu CTA iletişiminden geçiyor. CTA’yı kısaca açıklamam gerekirse; Call to Action’ın kısaltması olan CTA, satışı teşvik etmek için kullanılan bir pazarlama terimidir.
Conversational e-posta yazarken kullanabileceğiniz birkaç CTA örneği vereyim:
- Daha fazla bilgi almak için bize e-posta gönderin!
- Bahsettiğim konular hakkında sorunuz var mı? Sizden dönüş alabilirsek çok seviniriz!
- Herhangi bir sorunuz varsa e-postayı yanıtlayarak bana hemen ulaşabilirsiniz!
Son olarak müşterinize ‘kişiselleştirilmiş deneyim’ sunmak için izleyebileceğiniz yollardan bahsedelim.
- Satmaktan öncelikli olarak karşınızdaki kişiyle konuşma başlatmaya odaklanın,
- Müşterilerinize isim ve soy isimleriyle hitap edin,
- Doğum günlerinde kutlama için e-posta yollamayı ihmal etmeyin,
- Zaman zaman sizden satın aldıkları hizmetlerle alakalı eğitici videolar ve bilgilendirici yazılar gönderin,
- Büyümenizi sağlamak için onların ilgisini çekebilecek diğer hizmetleriniz hakkında e-postalar yollayın.
Conversational bir e-posta dikkate alınması gereken kritik konular nelerdir?
Yalnızca atacağınız ilk e-postayı kurgulamak yapacağınız hataların başında gelecektir. Eğer ki bu yöntemde başarılı bir şekilde pazarlama hedefinizi gerçekleştirmek istiyorsanız, mutlaka potansiyel müşterinizin size yapacağı muhtemel geri dönüş senaryolarına uygun bir cevap e-postası da hazırlamalısınız. Böylece ilk e-posta için harcadığınız enerji boşa gitmemiş ve pazarlama yolunda bir emin adım daha atmış olursunuz.
İkinci bir hata ise samimiyetin boyutu hakkında vereceğiniz yanlış kararla doğabilir. Her müşterinin samimiyet anlayışı birbirinden çok farklıdır. Bu nedenle samimi bir dille yazdığınız e-posta her okuyan tarafından sıcak bulunmayabilir, aksine itici bir izlenime de sebep olabilir. Bu nedenle benim tavsiyem, samimiyeti yavaş yavaş karşınızdaki kişinin verdiği cevaplara uygun bir şekilde artırmanız olacaktır.
Ayrıca atacağınız conversational e-postanın promosyon içerikli olmamasına da dikkat etmenizi öneririm. Çünkü promosyon e-postaları direkt olarak spam kutusunda yerini alır ve siz potansiyel müşterinizden heyecanla geri dönüş beklerken, belki de müşteriniz hiçbir zaman spam kutusuna girip de göremeyeceği bir e-postaya sahip olmuş olur.
Son olarak, içinizdeki yaratıcı metin yazarını conversational e-postaları yazarken biraz olsun dizginlemenizi öneririm. Karşınızdaki kişi yolladığınız e-postayı yoğun bir anında okuyor olabilir ve karmaşık, süslü bir anlatımla yazılmış bir metinle karşılaşmak anlamasını zorlaştırabilir. Bu gibi bir engelle karşılaşmamak için olabildiğince basit bir anlatımı tercih edebilirsiniz.
E-posta gönderilmeden önce nelere dikkat edilmeli?
Her gün belki de onlarca e-posta yazıyoruz ama yine de daha etkili bir şekilde e-posta yazabilmeyi sağlayan imkanlarından pek de faydalanmıyoruz. Conversational e-posta veya işle alakalı herhangi bir e-posta yazarken çok daha profesyonel bir kullanım için size bahsedebileceğim birkaç özellik bulunuyor. Bu özellikleri birçok kişi biliyor olmasına rağmen kullanmıyor ancak deneyimlerime dayanarak bu özelliklerin çalışma hayatında fark yaratmak için küçük ama oldukça etkili adımlar olduğunu söylemem gerekiyor.
Gönder Tuşuna Basmadan Önce Bir Kaç Saniye Bekleyin
Yukarıda bahsettiğim kriterlere uygun bir e-posta başlığı ve içeriği hazırladıktan sonra ‘Gönder’ tuşuna basmadan önce birkaç saniye durmanızı rica edeceğim. Bu e-postadan haberdar olmasını istediğiniz, iletişim halinde olmanızın fayda sağlayacağı kişiler var ise onlara da e-postayı iletmeniz iyi olacaktır.
E-postalardaki CC Nedir? Neden Kullanmalısınız?
E-postayı göndereceğiniz kişi veya kişiler dışında birilerinin de e-postadan haberdar olmasını istediğinizde ‘Carbon Copy’nin kısaltması olan CC kısmına o kişilerin e-posta adreslerini yazmanız yeterli olacaktır.
BCC Ne İşe Yarar? Ne Zaman Kullanılır?
CC kısmının yanı sıra bir de ‘Blind Carbon Copy’nin kısaltması olan BCC’den bahsedebiliriz. Eğer ki e-postadan haberdar olmasını istediğiniz kişilerin isimlerinin gizli kalmasını istiyorsanız, bunu da kolaylıkla yapabilmeniz mümkün. Bu gibi durumlarda göndereceğiniz kişilerin e-posta adreslerini BCC kısmına yazmanız gerekiyor.
E-Posta İmzanız Çok Önemli
Son olarak, karşınızdaki kişiye profesyonel bir izlenim verebilmek ve marka bilinirliğinizi artırabilmek için e-postalarınızı yollarken size eşlik edecek bir imzaya ihtiyacınız var. E-posta için oluşturacağınız imzada adınız ve soyadınız, şirketinizin adı, şirketteki pozisyonunuz, şirketinizin web sitesi, telefon numaranız ve şirketin logosu gibi bilgilere yer verebilirsiniz.
Yazının en başında da söylediğim gibi, etkili ve doğru kurgulanmış bir iletişim yöntemi bir anda büyümenizin önündeki engelleri kaldırmaya yardımcı olabilir. Hani şu satacağınız ürün veya hizmeti allayıp pullamak dedikleri olay var ya? Hah işte onun gibi bir mantıkla; bu bahsettiğim önemli bilgileri bir sonraki aşamada daha zenginleştirilmiş bir içeriğe çevirip bir e-kitap haline getirmem gerekseydi, her halde kullanacağım başlık şöyle olurdu;
Sadece Sohbet Ederek Nasıl Milyoner Olunur?
Şaka şaka. Bunu yapmayacağım! Ayrıca tabi ki sohbet ederek milyoner olunmaz :) Sevgiler!